top of page

Yol

  • Yazarın fotoğrafı: Oğuzcan Nallıdere
    Oğuzcan Nallıdere
  • 23 Oca 2021
  • 1 dakikada okunur

Her caddenin başlarında konuşlanması gereken esnaf dükkanlarından birinde bir ud sesi.

Nereden geldiği meçhul

Önce tanıyorum diyorum

Bu melodinin burnunu

Köşesini, ucunu bıçağını

Sonra sana soruyorum

Bir havadır tutturmuş gidiyor

Yazın ortasında İzmir'e

yağmur yağdırıyor.


Başından sonuna kadar dinlenecek

İkinci gecesinin beşinci saatinde

Tatil coğrafyalarında yazılmış

Eli, kolu

Avuç avuç diri memeleri

Kahve izli dudak kenarları

Ve Ankara'nın tüm kışlarından

Daha parlak

Ak mı ak teni ile

Kuş kokulu

Toplasan etsen

Ancak yarım saat

Sürdü bu şarkı


Sonra da tasını da alıp

Ara ara hatırlanıp

Bazı bazı dillere dolanacağı

Ağaç altlarına üniversite okumaya gitti

Başkente dediler


Kurtuluş parkındaki her ağacın altına konuşlanması gereken esnaf dükkanlarından birinin bahçesinde kara kara motorlarla çay içermiş dendi.

Biz de öyle aldık haberini

Kuşlar söyledi


Sahi kuşlar da seherleyin

Sesin sesin ötmese cam önlerinde

Kimden duyacağız haberlerini

Fareler, yılanlar ve hamam böcekleri.

Ağabeyimin yanlız,

Islak

Ve iğrenç habercileri.


Ağabeyim gençliğinde

Üçünde dördünde

Hep beyaz ayakkabılardan ve günahlardan konuşurdu

Ücünde bir bebe idi ağabeyim

İlk şiirini yazmış

O da Başkent'e gitmişti

Har vurup harman savurmağa

Yardan yare koşmağa

Çalıp çalıp udunu söylemeğe


Başından sonuna kadar dinlendi ağabey

Tane tane

İkinci gecesinin beşinci saatinde

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
Falcı

O an yolumu yolumu kesip el falıma bakmak isteyen falcının hocasından öğrendiği ilk kuralı çoktan unuttuğunu fark ediyorum. Artık...

 
 
 
Misafir

Halbuki sadece rüya görmek değil hayal etmek de uykuya dalabilenlerin hakkıdır.

 
 
 

Yorumlar


  • Facebook
  • Spotify
  • Instagram

 © camduvar kültür sanat 2021

bottom of page